• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/bekiryildirimsmmm
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905324320137
  • https://www.twitter.com/@BEKRYILDIRIM
BİRDEN FAZLA SİGORTALILIK DURUMU VE BİRDEN FAZLA İŞVERENDEN ÜCRET GELİRİ ELDE EDİLMESİ İLE İLGİLİ OLARAK ELDE EDİLEN GELİRLERİN VERGİ VE SOSYAL GÜVENLİK YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

 1-   GİRİŞ

Bilindiği üzere, gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olarak Gelir Vergisi Kanunu'nun konusunu teşkil etmektedir. Gelirin unsurları ise;

-Ticari kazançlar,

-Zirai kazançlar,

-Ücretler,

-Serbest meslek kazançları,

-Gayrimenkul sermaye iratları,

-Menkul sermaye iratları,

-Diğer kazanç ve iratlar,

şeklinde Gelir Vergisi Kanunu'nun 2.maddesinde sıralanmıştır.

 

Gerçek kişiler tarafından, bir takvim yılı içinde yukarıda sıralanan bir veya birkaç gelir unsurundan elde edilen kazançlar, tam veya dar mükellefiyet esası dahilinde durumuna göre, Gelir Vergisi Kanunu'nun 92.maddesine göre verilen "Yıllık Beyanname" ile bildirilecek, bu gelirlerin safi tutarları üzerinden Gelir Vergisi Kanunu'nun 103.maddesinde belirtilen tarifeye göre vergilendirilmektedir.

 

2- ÜCRET

İşverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen

para ve ayınlar (hizmet karşılığının mal olarak verilmesi) ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen (konut, araç sağlanması vb.) menfaatlerdir. Gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde etmiş oldukları ücret gelirleri gelir vergisine tabidir. Ücret, bedensel ya da zihinsel bir emek karşılığında işverenden elde edilen hâsılayı ifade eder. Bu hasıla para şeklinde olabileceği gibi ayni veya para ile temsil edilebilen menfaat şeklinde de olabilir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık ilişkisi niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması ücretin niteliğini değiştirmez.

 

3- 2.1. Ücret Olarak Vergilendirilecek Diğer Ödemeler

Ücretin unsurlarının var olup olmadığına bakılmaksızın aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılmaktadır.

• Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen ve en yüksek Devlet memuruna yapılan en yüksek ödeme tutarını aşan emekli, malûliyet, dul ve yetim aylıkları,

 

• Evvelce yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlarla sağlanan diğer menfaatler,

 

• TBMM, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi üyeleri ile özel kanunlarına veya idari kararlara göre kurulan daimi veya geçici bütün komisyonların üyelerine ve yukarıda sayılanlara benzer diğer kişilere bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler.[1]

 

• Yönetim ve Denetim Kurulları başkanı ve üyeleriyle, tasfiye memurlarına bu sıfatları dolayısıyla ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler.

 

• Bilirkişilere, resmi arabuluculara, eksperlere, spor hakemlerine ve her türlü yarışma jürisi üyelerine ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler.

 

• Sporculara transfer ücreti veya sair adlarla yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler.

 

3. ÜCRET GELİRİNİN VERGİLENDİRME ŞEKLİ

 

Ücret gelirleri iki şekilde vergilendirilmektedir:

• Gerçek ücretler

• Diğer ücretler

 

3.1. Gerçek Ücretler

Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde ilke olarak gerçek usul kabul edilmiştir. Vergi, gelirin gerçek ve safi tutarı üzerinden alınmaktadır.

 

3.1.1. Ücretin Safi Tutarının Tespiti

Ücretin safi tutarı, işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan yararlar toplamından (yani ücretin gayrisafi tutarından) belli indirimlerin yapılmasından sonra kalan miktardır.

Bu indirimler şunlardır:

• Emekli aidatı ve sosyal sigorta primleri,

• Sosyal güvenlik destekleme primi,

• İşsizlik sigortası primi,

• Şahıs sigorta primleri,

• Bireysel emeklilik katkı payları, (2013 yılı gelirlerini 2014 yılında yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edecekler için)

• OYAK ve benzeri kamu kurumlarınca yapılan yasal kesintiler,

• Sendikalara ödenen aidatlar (işçi ve memur sendikaları),

• Sakatlık indirimi.

 

3.1.2. Gerçek Usule Tabi Ücretlerin Vergilendirilmesi

Gerçek usule tabi ücretlerin vergilendirilmesi iki şekilde yapılmaktadır:

• Ücretten işveren tarafından vergi kesintisi yapılması,

• Elde edilen ücretin yıllık beyanname ile beyan edilmesi.

 

3.1.2.1. Kesinti Yoluyla Vergilendirme

Ücretin ödenmesi sırasında sorumlular tarafından verginin kesilerek vergi dairelerine yatırılmasına kesinti (tevkifat) usulü denilmektedir. Gerçek usulde elde edilen ücretlerin vergilendirilmesi esas olarak bu yöntemle yapılmaktadır.

 

3.1.2.2. Ücretin Yıllık Beyanname ile Beyan Edilmesi

Tek işverenden alınmış ve kesinti suretiyle vergilendirilmiş ücret gelirleri için tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname verilmeyecek, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir.

Kesintiye tabi tutulmamış ücret gelirleri için ise diğer ücretler[2] hariç, tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname verilecektir.

Ücret gelirlerinin yıllık beyannameye dahil edilmesi halinde, beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan vergiden, yıl içinde ödenen ücret üzerinden kesilen gelir vergisinin asgari geçim indirimi düşülmeden önceki tutarı mahsup edilecektir.

 

  

4. 2013 YILINDA ELDE ETTİKLERİ ÜCRET GELİRLERİ NEDENİYLE BEYANNAME VERMEK ZORUNDA OLANLAR

 

• Birden fazla işverenden kesinti yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde eden ücretlilerden, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı 26.000 TL’yi (Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutar) aşan ücretliler,

• Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı (istisna kapsamında olanlar hariç),

• İstisnadan faydalanmayan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlileri,

• Maliye Bakanlığınca yıllık beyanname ile bildirilmesi gerekli görülen ücret ödemesi yapılanlar,

• Ücreti kesinti yoluyla vergilendirilmeyen yukarıda sayılanlar dışında kalan ücretliler.

 

Öte yandan dar mükellef gerçek kişiler, tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan ücret gelirleri için yıllık beyanname vermeyecekler ve diğer gelirleri için beyanname vermeleri halinde de bu gelirlerini beyannameye dahil etmeyeceklerdir.

 

 

5. AYNI ANDA BİRDEN FAZLA SİGORTALILIK DURUMU YA DA BİRDEN FAZLA İŞVERENDEN ÜCRET GELİRİ ELDE EDİLMESİ DURUMUNDA YAPILMASI GEREKENLER NELERDİR?

 

Aynı anda birden fazla sigortalılıkDurumu;

Burada dikkat edilmesi gereken husus aynı anda hangi durumun daha ağır bastığına karar vereceğiz

Çalışma durumuna göre hem (4/a) SSK’lılığı, hem (4/b) Bağ-Kur’luluğu hem de (4/c) Emekli Sandık’lı olmayı gerektirecek şekilde ikisine veya üçüne tabi olacak şekilde çalışması olsa bile bir kişi aynı anda hem SSK’lı, hem Bağ-Kur’lu hem de Emekli Sandık’lı olamaz. Bu durumda kanunen hangisi olması gerekiyorsa onu olması gerekir. Yani üçü birden çakışacak şekilde çalışıyorsa kişi Emekli Sandıklı, SSK ile Bağ-Kur çakışıyorsa SSK’lı olmak zorundadır. Bu kural sigortalılığın tekliği ilkesi[3] gereğidir.

 

 

Birden Fazla İşverenden Alınan Ücretler;

Birden fazla işverenden ücret alan ve birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı Gelir Vergisi Kanununda yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2013 yılı için bu tutar 26.000 TL’dir.) aşmayan mükelleflerin, tamamı kesinti yoluyla vergilendirilmiş ücretleri yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir. Ancak, birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamı 26.000 TL’yi aşması durumunda, ücretlerin tamamı (ilk işverenden alınan ücrette dahil olmak üzere) yıllık beyannameye dahil edilecektir. Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı ücretli tarafından serbestçe belirlenecektir[4]

Gayrisafi ücret tutarından Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinde hüküm altına alınan indirimler yapıldıktan sonra bulunan gerçek safi tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanunun 31 inci maddesinde yer alan indirimin yapılmasından sonra bulunan vergi matrahının, Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesine göre ücret gelirinin beyan sınırını aşıp aşmadığının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. [5]

 

 

 

  1. 5.    SOSYAL GÜVELİK YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

 

Bir işçi SSK’lı olarak aynı anda birden fazla işverenin yanında çalışabilir. Bu durumda çalıştığı bütün işverenleri tarafından ayrı ayrı SSK’lı olarak SGK’ya bildirilmek zorundadır. Yani işverenlerden birinin ‘Zaten başka yerde sigortalı’ diye ayrıca sigorta bildirimini yapmadığı SGK tarafından öğrenildiğinde ‘Sigortalısının başka işyerinde sigortası olduğu için yapmadığına dair’ savunması geçerli olmaz.

 

 Aynı anda 2 işyerinden sigortalı olanların prim günü avantajı yok. Ancak 2 yerden bildirilen prim toplamının Sigorta Primine Esas Kazancı geçmesi durumunda, sigortalı, kalan primlerini emeklilikte SGK’dan isteyebilir.[6]

 

Örnek vermek gerekirse Bay A birinci işveren den 30 gün ve 3.500 TL, ikinci işverenden 30 gün 4.500 TL prim yatırıldığında her iki işyerinden sigortalı adına bildirilen toplam gün emeklilikteki gün hesabında 30 günü geçmemek üzere dikkate alınır. Çünkü SGK’ya göre bir ay 30 gündür. 60 gün olarak dikkate alınmaz fakat kısmı süreli iş sözleşmesi olan bir kişi için her iki işveren de 15’er gün prim yatırsa idi SGK bunu 30 gün olarak dikkate alacaktı.

 

Sigortalı adına bildirilen toplam prim miktarı emeklilikteki prim miktarı hesabında Sigorta Primine Esas Kazancı (SPEK) üst sınırı geçmemek üzere dikkate alınır. Çünkü SGK’ya göre bir ay içindeki kazanç aylık kazancın üst sınırı olarak belirlenmiş miktarı geçemez. Bu miktar asgari ücretin 6.5 katı olduğundan bu dönem (1.7.2013-21.12.2013) için geçerli olan üst sınır 6.639,90TL’dir. Sigortalı adına yatan 8.000 TL prime (3.500 + 4.500= 8.000 TL) rağmen emeklilik için hesaplanacak kazançta sadece SPEK üst sınırına (6 bin 639,90TL) kadar olan kısmı dikkate alınır. SPEK üst sınırı geçen miktar ise sigortalının talebi halinde sigortalı hissesi (yüzde 14) oranında herhangi bir faiz işletilemeden iade edilir. Buna göre okurumuz SPEK üst sınırından geri kalan (8.000 -6.639,90) 1.360,10TL sigortalı hissesini SGK’dan talep edebilir.[7]

 

 

7- ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

 

Birden fazla işverenden kesinti yoluyla vergilendirilen ücret geliri elde edilmesi dolayısıyla ücret gelirinin yıllık beyanname ile beyan edilmesi halinde, yıl içinde işveren aracılığıyla asgari geçim indiriminden yararlanılması nedeniyle, yıllık beyannamede asgari geçim indiriminden yararlanılması mümkün değildir.

 

Ücretlerinden vergi kesintisi yapılan ve işverenler aracılığıyla yıl içinde asgari geçim indiriminden yararlanan mükelleflerin, kesintiye tabi ücret gelirlerini yıllık beyannameye dahil etmeleri halinde, beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan vergiden, yıl içinde kendisine ödenen ücret üzerinden kesilen gelir vergisinin asgari geçim indirimi mahsup edilmeden önceki tutarı mahsup edilecektir. Böylelikle, kaynakta vergileme sırasında ücretliye ödenmiş olan asgari geçim indirimi tutarlarının, yıllık beyanname üzerinden yapılan vergileme sonucunda da ücretlide kalması sağlanmış olacaktır.[8]

 

 

  1. 6.    2013 YILINDA TEVKİFATA TABİ OLARAK BİRDEN FAZLA İŞVERENDEN ELDE EDİLEN ÜCRET GELİRLERİNİN YILLIK BEYANNAME İLE BEYANI

 

2013 yılında tevkifata tabi olarak birden fazla işverenden elde edilen ücret gelirlerinin yıllık beyanname ile beyanı ile ücret geliri ve diğer gelir unsurlarının birlikte elde edilmesi durumunda beyan edilecek gelirin tespitine ilişkin örnekler aşağıda yer almaktadır.

 

Örneklerde, ücret ve diğer gelir unsurlarından yıl içinde yapılan gelir vergisi tevkifat tutarları dikkate alınmamış olup; yıllık beyanname ile beyan edilen gelir unsurları ile ilgili olarak yıl içinde tevkif suretiyle ödenen vergilerin beyannamede hesaplanan gelir vergisinden mahsup edileceği tabiidir.[9]

ÖRNEK 1: Bayan (A), 2013 yılında üç ayrı işverenden ücret geliri elde etmiş ve ücretlerin tamamı kesinti yoluyla vergilendirilmiştir

Birinci işverenden alınan ücret

                             33.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret

 14.000 TL

Üçüncü işverenden alınan ücret

   9.000 TL

Beyan edilecek gelir tutarı

Yok

 

ÖRNEK 2: Bay (B), 2013 yılında üç ayrı işverenden tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş ücret geliri elde etmiştir.

Birinci işverenden alınan ücret

 29.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret

24.000 TL

Üçüncü işverenden alınan ücret

14.000 TL

Beyan edilecek gelir tutarı

67.000 TL

 

Birinci işverenden alınan ücret toplama dahil edilmeyecek olup, 2 nci ve 3 üncü işverenden alınan ücretler toplamı (24.000 +14.000 =) 38.000 TL, 26.000 TL’lik beyan sınırını aştığı için birinci işverenden aldığı 29.000 TL dahil olmak üzere 67.000 TL ücret gelirinin tamamı beyan edilecektir.

 

ÖRNEK 3: Serbest meslek erbabı Bay (C) serbest meslek kazancının yanında tamamı kesinti yoluyla vergilendirilmiş iki işverenden ücret geliri elde etmiştir.

Serbest meslek kazancı

45.000 TL

Birinci işverenden alınan ücret

35.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret

21.000 TL

Beyan edilecek gelir tutarı

45.000 TL

 

Mükellef elde etmiş olduğu serbest meslek kazancı nedeniyle mutlaka beyanname verecektir. Birinci işverenden alınan hariç, ikinci işverenden alınan ücret geliri ise 26.000 TL’lik beyan sınırını aşmadığından ücret gelirleri beyannameye dahil edilmeyecektir.

 

 

 

ÖRNEK 4: Bay (D)’nin tamamı üzerinden tevkifat yapılmış olan 2013 yılı gelirleri aşağıdaki gibidir.

Birinci işverenden alınan ücret

60.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret

23.000 TL

İşyeri kira geliri (Brüt)

45.000 TL

Beyan edilecek gelir tutarı

45.000 TL

 

Mükellefin birden sonraki işverenden aldığı ücret geliri olan 23.000 TL, 26.000 TL’lik beyan sınırını aşmadığından, ücret gelirleri beyan edilmeyecektir.

Tevkifata tabi işyeri kira geliri ise 2013 yılı için geçerli olan 26.000 TL’lik beyanname verme sınırını aştığından mükellef sadece bu gelirini beyan edecektir.

 

 

ÖRNEK 5: Bay (F), üç ayrı şirkette yönetim kurulu üyesi olup, 2013 yılında elde ettiği ücret gelirlerinin tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiştir. Bay (F) ayrıca 18.000 TL konut kira geliri elde etmiştir.

Birinci işverenden alınan ücret

40.000 TL

İkinci işverenden alınan ücret

20.000 TL

Üçüncü işverenden alınan ücret

15.000 TL

Konut kira geliri

18.000 TL

Beyan edilecek gelir tutarı

93.000 TL

 

Bay (F), birden fazla işverenden aldığı ücret gelirinin yanı sıra konut kira geliri elde etmiştir. Beyanname verilip verilmeyeceği öncelikle ücret gelirleri dikkate alınarak değerlendirilecektir.

Ücret gelirleri ile ilgili olarak birinci işverenden alınan ücret hariç, ikinci ve üçüncü işverenden alınan ücretlerin toplamı (20.000 +15.000 =) 35.000 TL, 26.000 TL’lik beyan sınırını aştığı için birinci işverenden alınan ücret de dahil olmak üzere ücret gelirlerinin tamamı olan 75.000 TL beyan edilecektir.

Konut kira geliri ise 2013 yılı için belirlenen 3.200 TL’lik istisna tutarını aştığından tamamı beyannameye dahil edilecektir.

 

  1. 7.    SONUÇ

4/a sigortalısı, aynı ay içinde birden fazla yerde çalışabilir. Ancak, çalıştığı yerden bildirilen günlerin 30 günü, kazancında prime esas kazancında üst sınırına kadar(2012-03 sayılı genelgeye göre 6.113,40TL) kısmı dikkate alınır. Bu şekilde bir sigortalı 2 ayrı iş yerinde çalışabilir. 2 iş yerinde çalıştığınız saatlerin toplamı haftada 45 saati, ayda 30 günü geçemez. zira ay 30 günden, yıl da 360 günden çok olamaz. 5510 sayılı yasanın 82. Maddesine göre ise  Sigortalıların bu Kanunun 53 üncü maddesine göre "belirlenen aynı sigortalılık haline tâbii olacak şekilde birden fazla işte çalışması nedeniyle Kuruma ödenen primler toplamı, bu sigortalılık hali için belirlenen prime esas kazanç üst sınırı üzerinden hesaplanacak miktarı aşarsa, aşan kısmın tamamı, sigortalının talebi üzerine en geç talep tarihini takip eden ay içinde hissesi oranında sigortalıya defaten geri ödenir. Geri verilen primler için ayrıca gecikme cezası ve gecikme zammı ile faiz ödenmez."[10]

 

Tevkifata tabi tutulmak suretiyle birden fazla işverenden ücret alınması ve birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağının serbestçe belirlenebileceğinden, başkaca bir gelirin olmaması şartıyla, 2013 yılı içinde birinci işverenden sonraki ücretler toplamının 26.000 TL’yi aşmaması halinde beyanname verilmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak birinci işverenden sonraki ücret geliri toplamının 26.000 TL’yi aşması halinde ise birinci işverenden alınan da dahil olmak üzere ücret gelirinin tamamının beyan edilmesi gerekmektedir.

 

                                                                       BEKİR YILDIRIM/

                                                                       YAKLAŞIM DERGİSİ 2012/ARALIK



[1]www.gib.gov.tr 2013 yılı Ücret Kazançları Vergi Rehberi

[2] Gelir Vergisi Madde 64 de sayılan Diğer Ücretler.

[3]6111 sayılı Torba Kanunun ile Hizmet çakışmalarına Torba Kanunun 33. Maddesiyle sona erdirilmiştir. Söz konusu madde ile 5510 sayılı Kanunun 53. Maddesinin birinci fıkrası, “Sigortalının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır.” Şeklinde değiştirilmiştir.

[4]www.gib.gov.tr 2013 yılı Ücret Kazançları Vergi Rehberi

[5]A.g.e

[7]A.g.m

[8]Gib.2013 yılı Ücret Kazançları Vergi Rehberi

 

[9]A.g.e.

[10]http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/iki-yerde-sigortali-calisilabilir-mi-10537

  
2833 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın